Yorum: Barefoot/Yalınayak (2014)




Bir film onu izledikten sonra bende bir etki bırakıyorsa onda iş var demektir, iyi ya da kötü. Şu sıralar bir hayli romantik film izledim ve çoğundan sonra verdiğim tek tepki 'hmm, e yani?.' oldu. Sizi bilmem ama ben bu boşluk hissinden hiç hoşlanmıyorum, yani izledikten sonra hakkında tek kelime etmek istemediğim bir film ne işe yarar ki. İçiniz rahatlasın diye söylüyorum Barefoot/Yalınayak seyirci üzerinde kesinlikle güzel bir etki bırakan filmlerden. Varsa bu filmden hoşlanmayan çıksın karşıma, kozlarımızı paylaşalım.

Bir kere daha en başta konusuyla seyirciyi kendine çeken bir film, öyle kız ve erkek karşılaşırlar, başlangıçta birbirlerini hiç sevmezler tabiri caizse birbirlerinden nefret ederler ama sonradan hop! birbirlerine aşık olaları gelir tarzında klasik bir rom-com değildi. Bu filmde Daisy (Evan Rachel Wood) kızımız yıllarca bir evde kilit altında tutulmasından ötürü kısmen deli bir şahsiyet ve kader bu ya yolları kuralları takmayan aslında hapse düşmeyi çoktan hak eden ama kamu hizmetiyle paçayı kurtaran Jay (Scott Speedman) adındaki hovarda kişilikle kesişiyor. İşte bu noktadan sonra filmin afişinde de yazıldığı gibi Daisy dünyaya adım atıyor. 

Şahsen ben konuyu pek bir tuttum, zaten özellikle geçen sene bazı derslerde bu kilit altında tutulan kişilerin yaşadığı kişilik bozuklukları ve dış dünyaya açılmaları ile yaşayacakları problemler üzerine bir hayli tartışmıştık. O zamandan beri ilgimi çeken konulardan biri olmuştur, ve böyle bir film ile karşılaşmam kendi adıma oldukça hoş oldu.

Vallahi açıkçası filmin hemen her şeyini sevdim ben, tam anlamıyla olmasa da oldukça gerçekçi geldi bana yani romantik film kategorisinde baktığımda gayet başarılı olmuş. Müzikleri de sahneler ile gayet uyum içerisinde. Yönetmen Andrew Fleming oldukça başarılı bir iş çıkarmış bir tebriği hak ediyor. Yine de ben yazara takılacağım gibi, zira daha önce adını duyduğumu sanmıyorum, duydumsa da dikkat etmemişim pek. Bundan sonra gözüm üzerinde olacak. Sizin de olsun, kendilerinin ismi : Stephen Zotnowski.

Puanım:


Yorumlar