Bu hafta kendimi aştım ve film izleyip durdum. Hem de çoğu Kore filmleri. Kore dizilerine ara verdiğimi söylemiştim hatırlarsanız, ama dayanamadım ve çareyi Kore filmleri izlemekte buldum. Bir haftadan az bir sürede 8 tane film izledim sanırım. Uykusuzluk çektim ama buna değdi doğrusu zira çok özlemişim Kore yapımlarını :) Hepsi hakkında yorum yapmaya ne zaman fırsat bulurum bilmiyorum ama bulduğum ilk fırsatı Love Phobia'yı yorumlayarak değerlendirmek istedim çünkü bence içlerinde en iyisi buydu. Olur da yorumun tamamını okumaya dayanamazsanız şimdiden söyleyeyim bu filmi KESİNLİKLE izleyin!
Film birazcık garip, aslında başrol kızımız garip. Garip diyorum çünkü bu kız,Ari yeni başladığı bir ilkokula yazın ortası olmasına rağmen yağmurlukla gidiyor ve tabi ki herkesin dikkatini çekiyor. Ari arkadaşlarına farklı bir gezegenden geldiğini, ona dokunan insanların lanetlendiğini ve başlarına kötü şeyler geldiğini anlatıyor. Annesinin bile sırf ona dokunduğu için öldüğünü söylüyor. Doğal olarak tüm okul ondan korkuyor, Jo Kang hariç. Öğretmenleri de olur da ona dokunurlar diye cebinde bir kertenkele taşıyor. Küçük bir kız çocuğu daha ne kadar garipleşir diye merak ediyorsanız, dahası var. Ari birdenbire ortadan kayboluyor. Daha çocuk yaşta ona aşık olan Jo Kang ise ne yapacağını bilemiyor.
10 yıl sonra Ari ortaya çıkıyor, Jo Kang ile iletişime geçiyor. Büyüdü diye normal bir insan olacağını zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Ari hayaletler gördüğünden, hatta bir hayaletten İngilizce öğrendiğinden bile bahsediyor Jo Kang'a. Jo Kang ise korkup kaçması gereken yerde Ari'nin her söylediğini inanıyor ve ona gittikçe daha çok aşık oluyor. Fakat... Yine en çok yakınlaştıkları anda Ari ortadan kayboluyor.
5 yıl sonra Ari ortaya çıkıyor. TEKRAR. Jo Kang, Ari istedi diye bankacı olmuş. Her şey çok güzel diye düşünmeye başlamışken, Ari'nin ertesi gün Amerika'ya gideceğini duyan Jo Kang yıkılıyor.
Ari bir süre sonra yine ortaya çıkıyor. Artık bir yerde alışkanlık haline geldiği için ortadan kaybolmasına da geri gelmesine de şaşıramıyorsunuz diyeceğim ama şaşırıyorsunuz. Bu sefer öyle bir şekilde ortaya çıkıyor ki Ari'nin sırları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Sırrının ne olduğunu tabi ki söylemeyeceğim.
Koreliler dram filmleri çekmeyi çok iyi biliyorlar. Öyle böyle değil, işin ehli denir ya işte ondan. Bu film bende öyle güzel bir tat bıraktı ki, eminim yıllar sonra da olsa hatırlayacağım ve başkalarına önereceğim filmlerden biri olacaktır. Kore versiyonunu izlemedim ama bende A Walk To Remember filmini hatırlattı, kimisi de A Moment To Remember'ı hatırlattı diyor. -O filmi de izlemeli acilen- Artık siz hangisini izlediyseniz o şekilde bağlantı kurabilirsiniz.
Uzun lafın kısası bu film çok çok çok iyiydi. Oyunculuklar o kadar iyi ki, bilirsiniz bazen sadece konu yetmiyor. Bu filmde her şey bir harikaydı, konu, müzik, oyunculuk, mekan..
İzleyin izletin...
Bu sefer fragman değil de sadece filmden bir şarkı olsun istedim. Belki filmden önce değil ama filmi izledikten sonra çok farklı hissettirecek bu şarkı size. Ya da ben biraz fazla duygusalım, neyse.
Puanım:
Yorumlar
Yorum Gönder